Ultra Lightweight Ubuntu = Lubuntu

Üzerindeki Ubuntu 9.04 ü synaptic ile 9.10 e yükseltmemle birlikte P4 bilgisayarım iyiden iyiye kasılmaya başlamıştı. İnternette görece eski sistem konfigürasyonlarına sahip bilgisayarlar için ne kullanabilirim diye araştırırken yine ubuntu ile ilişkili bir çalışma olan LUBUNTU ile karşılaştım. Hemen backuplarımı aldım ve bilgisayarımı acımadan formatlayıp LUBUNTUyu kurdum.

Gnome ya da KDE gibi yoğun görsel öğelerle (hele ki güncel versiyonlarında) cpu ve RAMden yiyen masaüstleri yerine sistem LXDE adındaki sistemi kullanıyor. Gerçekten de eğer görsel olarak atraksiyonlu pencereler istemiyorsanız hiç de fena bir masaüstü değil. Güzel renk uyumlu temalarla hoş ve ferah bir masaüstü çıkıyor karşımıza.

Sistemi kurduktan sonra ilk işim kablosuz internete ulaşmayı başarmak oldu. Tabi ki her zamanki gibi bu sistem de WUS 300 usb kablosuz modemi kendiliğinden tanımadı. Gene kısa bir ndiswrapper hareketinden sonra kablosuza sorunsuz bağlandım. Tabi bunun için öncelikle ndiswrapper-utils paketini kurmam gerekti. Onu diğer bilgisayardan indirip bir flash belleğe attım sonra desktop makineme flash belleği taktım ve KARAMBA! Alet kendisi otomatik olarak tanımadı belleği. Aklıma bundan 5 6 sene önceki linux sürümleri geldi. Allahtan bu olaylara aşinayız, çok garipsemedim flash diski elle mount ve unmount etme olayını.

İşletim sisteminde öntanımlı web tarayıcı CHROMIUM! Ben ilk kez bir linux dağıtımında ön tanımlı web tarayıcı olarak Google Chrome'un arkasındaki açık kaynak kodlu bir proje olan Chromium'u görüyorum. Bu bağlamda düşünmeden edemedim, "acaba bir sonraki nesil linuxlarla birlikte firefox'u da mı unutacağız"...

  


Neyse, ben DTA (çok önemli bir eklenti: download them all!) ve flash got eklentisini kullanmaktan vazgeçemediğim için firefoxu kurdum sistemime. Ekran kartım dual head ve iki adet 1600x900 monitörüm var. Sistemin kendi grafik fonjsiyonları iki monitörü de gördü ancak mirror (birbirinin aynı iki masaüstü) olarak göstermekten başka bir seçenek yok. Bu yüzden hemen nvidia grafik sürücülerini synaptic aracılığı ile indirdim. Sürücüler problemsiz olarak çalıştı ve twinview (iki monitöre genişlemiş masaüstü)  olayını da hallettim. Bu olayla ilgili şöyle yazılar yazmıştım daha önce:


http://sukruozan.blogspot.com/2009/10/linux-sistemde-ati-ekran-kart-uzerinde_6679.html

http://sukruozan.blogspot.com/2009/10/linux-sistemde-nvidia-ekran-kart-ile.html



Sıra printera geldi. Canon i-sensys mf4010 model printer ve linux ile ilgili bir yazı yazmıştım:

http://sukruozan.blogspot.com/2010/01/linux-ubuntu-canon-mf4010.html

Canon'un internet sitesinde bu printeri destekleyen linux sürücülerini indirmek mümkün. Hatta indirilen paket içerisinde sürücünün nasıl kullanılacağı da anlatılıyor. Canon yazıcımın yazıcı fonksiyonu da problemsiz olarak çalıştı. Beni en çok sevindiren şeylerden birisi de tarayıcı fonksiyonu için herhangi birşey yapmama gerek kalmaması. Sistemle birlikte gelen basit bir uygulama olan "Simple Scan" programı ile direk olarak taramaya başlayabildim.

Konfigürasyonum:

Intel(R) Pentium(R) 4 2.66 GHz CPU
2 GB RAM
NVidia GeForce 6600 Ekran Kartı

Şu anda bilgisayarım gerçekten çok yüksek performansta çalışıyor. Sistemi yormamak adına mümkün olduğunca az uygulama yüklemeye çalıştım. Benim konfigürasyonum yine de görece güçlü bir konfigürasyon ancak internette çok daha düşük konfigürasyondaki, örneğin 512 MB ram ve celeron işlemci gibi, bilgisayarların bile çok iyi performansla çalıştıklarını okudum.

İki monitörlü sistemime Starcraft 2 oyununun 2 karakteri James Raynor ve Tychus Findlay in wallpaperlarını da ekledim, artık değmeyin keyfime... Desktop görünütüsü şu şekilde:



Comments

Popular posts from this blog

Latex'te Denklem İçerisine Ufak Boşluklar Koymak

LaTeX'te Sunum Hazırlamak

Octave'da Grafik Çizdirme